Atatürk İlkeleri 12. Sınıf
Atatürkçülük, birbirine bağlı bir düzen ve uyum içinde işleyen kendi içinde tutarlı, belli bir amaca yönelik düşüncelerin ve ilkelerin oluşturduğu bir bütündür. Atatürkçülüğün temelini teşkil eden ilkeler birbirine bağlı, birbirini her yönden destekleyen ve bütünleştiren fikirlerden meydana gelir. Atatürkçülüğün en belirgin özelliği, aklın ve bilimin ışığında gelişmeye ve ilerlemeye açık olmasıdır.
Cumhuriyetçilik
- Milletin kendisini doğrudan veya seçtikleri vekiller aracılığıyla yönetmesi demek olan cumhuriyetle, son söz millet tarafından seçilmiş meclistedir. Millet adına her türlü kanunları o yapar. Hükümete güvenoyu verir veya hükümeti düşürür. Millet, vekillerinden memnun olmazsa belirli zaman sonunda başkalarını seçer.
- Cumhuriyet, devletimizin siyasi rejiminin adıdır. Cumhuriyetçilik ise siyasi rejim olarak cumhuriyeti ve ilkelerinin benimsenmesidir.
Önemli: Cumhuriyetçilik İlkesi Doğrultusunda Yapılan İnkılaplar:
- TBMM’nin açılması
- 1921 ve 1924 Anayasaları ile egemenliğin millete Verilmesi
- Saltanatın kaldırılması
- Cumhuriyetin ilan edilmesi
- Siyasal partilerin kurulması
- Kadınlara seçme ve seçilme haklarının verilmesi
Milliyetçilik
- Atatürk’ün milliyetçilik ilkesi, Türk milletini içtenlikle sevme, çağdaş bir toplum olarak yüceltme ve onun uğrunda her türlü fedakarlığı yapma anlayışına dayanır. Milliyetçilik ilkesine göre; vatanın bütünlüğü, milletin egemenliği ve bölünmezliği esastır.
- Atatürk’ün milliyetçilik anlayışı, toplumu birleştirici, bütünleştirici nitelikte olup, millet yararınadır. Atatürk Millî Mücadele’nin başından itibaren milletin millî birlik ve beraberlik içinde bulunmasına büyük önem vermiştir.
- Atatürk’ün milliyetçiliği bütün milletlere saygı esasına dayanır. lrkçılığa karşıdır. Bundan dolayı barışçı ve insancıl bir özelliğe sahiptir.
Önemli: Milliyetçilik İlkesi Doğrultusunda Yapılan İnkılaplar
- TBMM’nin açılması
- İzmir İktisat Kongresi’nin toplanması
- Kapitülasyonların kaldırılması
- Kabotaj Kanunu’nun çıkarılması
- Türk Tarih ve Türk Dil kurumlarının açılması
- Yabancı okullarda Türkçe, tarih ve coğrafya derslerinin Türk öğretmenler tarafından okutulması
- Yabancı işletmelerin satın alınması
Halkçılık
Atatürk’ün halkçılık ilkesinde, halk egemenliğine dayanan bir devlet yönetimi vardır. Türk halkının kanun önünde eşit olması ve hiçbir sosyal sınıfın
üstünlüğünün tanınmaması da Atatürk’ün halkçılık ilkesinin özelliklerindendir.
Bütün vatandaşlar, devlet hizmetlerinden yararlanma hakkına sahiptir. Devlet, bunu sağlamak için başta eğitim olmak üzere, bütün devlet hizmetlerini ülke genelinde dengeli bir şekilde yaygınlaştırır.
Önemli: Halkçılık İlkesi Doğrultusunda Yapılan İnkılaplar
- Egemenliğin halka Verilmesi
- Siyasal alanda kadın – erkek eşitliğinin sağlanması
- Türk Medeni Kanunu’nun kabul edilmesi
- Aşar vergisinin kaldırılması
- Soyadı Kanunu’nun kabul edilmesi
- Ayrıcalık belirten unvanların kaldırılması
- Toprak reformu yapılması
Devletçilik
Atatürk’ün devletçilik anlayışı, Türkiye’nin en kısa zamanda kalkınması için özellikle ekonomik alanda bireylerin yapamayacağı büyük yatırımların devlet eliyle yapılması esasına dayanır. Bununla birlikte özel girişimi korur, ekonomiyi bir plan içinde geliştirir.
Atatürkçü düşüncede devletçilik anlayışı, Türkiye koşullarına özgü bir şekil almıştır. Kamu ile özel sektör arasında belirgin ve kesin bir çizgi yoktur. Onun devletçilik anlayışındaki esas hedefi, hızlı kalkınmayı sağlamak ve halkın refah düzeyini yükseltmek olmuştur. Ayrıca toplumsal hayat-m sosyal adaleti sağlamaya çalışmıştır.
Önemli: Devletçilik İlkesi Doğrultusunda Yapılan İnkılaplar
- Beş yıllık sanayi planları yapılıp, uygulanması
- Sümerbank ve Etibank’ın kurulması
- Merkez Bankasının kurulması
- Toprak Mahsulleri Ofisinin kurulması
- Devlet bankalarının kurulması
Laiklik
- Laiklik, devlet düzeni ve hukuk kurallarının dine değil, akıl ve bilime dayandırılmasıdır. Devlet yönetiminin millî egemenlik ilkesi ile çağdaş bilimin ışığında yürütülmesidir. Atatürk’ün laiklik ilkesi, vatandaşın din, vicdan ve ibadet özgürlüğünü sağlamak ve korumak esasına dayanır.
- Laik bir devlette, kimsenin dinî inanışına karışılamaz. Kimse dini inancından dolayı kınanamaz. Herkes dilediği gibi inanır ve inancı doğrultusunda da ibadetini yerine getirir. Kimse zorla veya baskıyla dini bir ibadete zorlanamayacağı gibi, inkara da zorlanamaz. Bundan dolayı laik bir ülkede, insanların vicdanı özgürdür. Laikliğin vatandaşlara tanımış olduğu din ve vicdan özgürlüğü sayesinde, toplumda hoşgörü ortamı oluşur. Böylece laiklik, toplumsal barışa da önemli ölçüde katkıda bulunur.
- Devletin dini inançlar karşısında tarafsız olması, toplumda huzur ve barışın sağlanmasına katkıda bulunmuştur. Devlet, vatandaşların dinî inanç ve yaşayışlarına karışmadığı g i onların inançlarını serbestçe yaşamasına imkân tanımıştır. Böylece Türkiye’de demokratik ortam daha sağlıklı gelişmiştir. Laiklik uygulamaları, millî birlik ve bütünlüğün sağlanmasında etkili olmuştur. Bütün vatandaşların inançlarına bakılmaksızın yasalar önünde eşit olması, Türkiye’de demokratik ortamın daha sağlıklı gelişmesine yol açmıştır.
Önemli: Laiklik İlkesi Doğrultusunda Yapılan İnkılaplar
- Saltanatın kaldırılması
- Halifeliğin kaldırılması
- Şeriye ve Evkaf Vekaletinin kaldırılması
- Tevhidi tedrisat Kanunu’nun kabul edilmesi
- Tekke, zaviye ve türbelerin kapatılması
- Medeni Kanun’un kabulü
- 1928’de Anayasadan “Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin dini İslam’dır. ” maddesinin çıkarılması
- 1937’de laiklik ilkesinin anayasaya girmesi
İnkılapçılık
- İnkılapçılık yeniliklere açık olma anlayışıdır.
- Bir toplumda köklü değişiklikler, yenilikler meydana getiren olaylara inkılap denir. İnkılap, yenileşme ihtiyacından doğar. Bu yenileşme sırasında toplumun ihtiyaçlarına cevap veren çağdaş kurumlar kurulur.
- Atatürkçü düşünce sisteminin inkılapçılık anlayışı, çağa göre geri kalmış, gelişmeyi ve ilerlemeyi engelleyen kurumların ortadan kaldırılması esasına dayanır.
Önemli: İnkılapçılık İlkesi Doğrultusunda Yapılan İnkılaplar çağdaşlaşmaya yönelik tüm İnkılapları kapsar.
- Miladi takvimin kabul edilmesi
- Latin alfabesinin kabulü
- Ölçü – tartı birimlerinin kabulü
- Kılık kıyafet inkılabı