Atasözleri
İnsanların uzun yıllar yaşadıkları gözlem ve deneyimlerin sonucunda oluşmuş, bilgi ve öğüt veren kalıplaşmış sözlerdir.
Atasözlerinin söyleyeni belli değildir, atasözleri halkın ortak malıdır.
Atasözleri kalıplaşmış sözlerdir. Bu yüzden sözcükleri değiştirilemez, sözcüklerin diziliminde de değişiklik yapılamaz. Örneğin “Komşu komşunun külüne muhtaçtır.” atasözü “Komşu komşunun iyiliğine muhtaçtır ” şeklinde değiştirilemez.
Atasözlerinin hepsi tamamlanmış bir yargı bildirir. Bu nedenle atasözleri cümle biçiminde olur.
Atasözlerinin çoğunda mecazlı söyleyiş vardır:
- “Minareyi çalan kılıfını hazırlar.”
- “Terzi kendi söküğünü dikemez.”
Gerçek anlamlı atasözlerimiz de vardır:
- “Dost ile ye iç, alışveriş yapma. “
- “Bugünün işini yarına bırakma. ”
Atasözleri ve Deyimlerin Ortak Özellikleri
1. İlk söyleyicileri belli olmayan, halkın ortak malı kabul edilen, kalıplaşmış sözlerdir.
2. Kısa ve özlü sözlerdir. Az sözcükle çok şey anlatırlar.
3. Kalıplaşmış oldukları için sözcüklerinde veya söz dizimlerinde herhangi bir değişiklik yapılamaz. )
4. Çoğunlukla mecaz anlam taşırlar.
Atasözleri ve Deyimlerin Farkları
1. Atasözleri öğüt vermek, bir deneyim aktarmak veya bir tehlikeden sakındırmak amacıyla söylenir. Deyimler ise bir durumu daha etkili ve anlaşılır bir biçimde anlatmak için kullanılır.
2. Atasözleri tüm zamanlar için ve herkes için geçerlidir. Deyimler ise anlık durumlar için ve sözü söyleyen kişi ya da kişiler için geçerlidir.
3. Atasözlerinin tamamı cümle biçimindedir. Deyimler ise çoğunlukla mastar (-mek/-mak) biçiminde olurlar ve içinde kullanıldıkları cümleye göre çekimlenirler.