Atasözleri: Biçim, Kavram ve Anlam Özellikleri Tyt Edebiyat
ATASÖZLERİ
Atasözleri bir ulusun değer yargılarını anlatan özlü sözlerdir.
Yüzyıllar boyu edinilen yaşam deneyimlerinden kaynaklanan atasözleri, bir ulusun düşünce, özlem, eleştiri, gözlem ve yargılarını dile getirir. Atasözlerinin söyleyeni belli değildir, yani atasözleri anonimdir sözlerdir.
A. Biçim Özellikleri
- Atasözleri kalıplaşmış sözlerdir.
- Atasözlerinin sözcükleri değiştirilip yerlerine -aynı anlamda olsa da— başka sözcükler getirilemez, söz dizimi bozulamaz.
- Atasözleri kısa ve özlüdür, az sözle çok şey anlatır.
- Atasözlerinin çoğu bir veya iki cümle şeklindedir.
- Atasözlerinin çoğu geniş zaman ile kurulmuştur.
- Bazı atasözlerinde, kafiye ve redife yer verilebilir.
Söz söyle alana, kulağında kalana.
İt ulur, birbirini bulur.
B. Kavram Özellikleri
- Uzun bir gözlem sonucu sosyal olayların nasıl olageldiklerini bildirirler.
Sütten ağzı yanan yoğurdu üfleyerek yer.
Araba devrilince yol gösteren çok olur.
- Uzun bir gözlem sonucu doğa olaylarının nasıl olageldiğini anlatırlar.
Mart kapıdan baktırır, kazma kürek yaktırır.
Lodosun gözü yaşlı olur.
Kar ne kadar çok yağsa yaza kalmaz.
- Bazı atasözleri anlam açısından birbirinin karşıtıdır.
Yalancının evi yanmış, kimse inanmamış.
Doğru söyleyeni dokuz köyden kovarlar.
İyilik eden iyilik bulur. / İyiliğe iyilik olsaydı koca öküze bıçak olmazdı.
- Töre ve gelenekleri bildiren atasözleri vardır.
Bir fincan kahvenin kırk yıl hatırı vardır.
Kızını dövmeyen dizini döver.
Dost başa bakar, düşman ayağa.
- Bazı atasözleri soyaçekim kavramını vurgular.
Armut dibine düşer.
- Kimi inanışları bildiren atasözleri vardır.
Akacak kan damarda durmaz.
Olacakla öleceğe çare bulunmaz.
Baykuşun kısmeti ayağına gelir.
- Doğrudan doğruya öğüt ve ahlak dersi veren atasözleri vardır.
Ayağını yorganına göre uzat.
Yoldan kal, yoldaştan kalma.
Dost ile ye iç, alışveriş etme.
Sana vereyim bir öğüt, kendi ununu kendin öğüt.
- Bazı bilgece düşünceler bildirerek dolaylı olarak yol gösteren atasözleri vardır.
Can bostanda bitmez.
Dost acı söyler.
Akıllı düşman akılsız dosttan iyidir.
Tatlı dil yılanı deliğinden çıkarır.
Eğrisiyle Doğrusuyla
Eninde (Önünde) sonunda
(* “Çeşitli evreler geçirdikten sonra, er veya geç” anlamında kullanılan bir ifadedir.
* “Eninde” kelimesinin doğrusu “önünde” şeklindedir. Kelime zamanla “eninde” şeklini almıştır.)
- Atasözlerinde kötülük, olumsuzluk övülmez, iyi bir şey gibi gösterilmez. Kötülük ve olumsuzluğun öne çıkarıldığı sözlere “söylence” adı verilir.
Bana dokunmayan yılan bin yaşasın.
Doğru söyleyeni dokuz köyden kovarlar.
Merhametten maraz doğar.
Her koyun kendi bacağından asılır
Devlet malı deniz, yemeyen domuz.
- Bazı atasözlerinde “öyküleme” vardır.
Eşeğe “cilve yap” demişler, çifte atmış.
Eşeği düğüne çağırmışlar, “ya odun eksik ya su.” demiş.
Katıra “baban kim” demişler, “dayım at” demiş.
C. Anlam Özellikleri
- Bazı atasözleri sadece gerçek anlam taşır
Adamın iyisi iş başında belli olur.
Dost ile ye, iç; alışveriş etme.
Emanete hıyanet olmaz.
Dost dostun ayıbını yüzüne söyler.
- Bazı atasözleri mecaz anlamlıdır Bazıları hem mecaz hem gerçek anlam taşır.
Armut dibine düşer.
Dikensiz gül olmaz.
Keskin sirke küpüne zarar verir.
Damlaya damlaya göl olur.
Deyim ve Atasözü Arasındaki Fark
Deyimler ve atasözleri zaman zaman birbiriyle karıştırılmaktadır. Bu iki kalıplaşmış yapı arasında biçime ve anlama bağlı bazı farklar vardır. Bunları şu şekilde sıralayabiliriz:
1) Deyimler yargı bildirmezler. Bir durumu, olayı ya da varlığı betimlemek, açıklamak, ifade etmek amacıyla etkili anlatımından yararlanılan kalıplaşmış söz gruplarıdır. Atasözü ise bir gözlem ve tecrübenin sonucunda ortaya çıkmış ve zamanla herkesçe benimsenmiş bir yargıyı dile getirir. Bazı deyimlerde yargı bulunsa da genelde deyimler yargısız ifadelerdir. Kısaca deyimler daha çok benzetme, kıyaslama yoluyla bir durumu açıklamak; atasözleri ise bir durum veya olayı tecrübeye dayalı bir yargıya bağlamak için kullanılır
2) Atasözleri de deyimler gibi kalıplaşmış ifadelerdir. Ancak kalıplaşmanın biçiminde bazı farklılıklar vardır. Atasözlerindeki kalıplaşma deyimlere göre daha sıkıdır. Deyimlerde yer alan kelimeler başta, ortada ve sonda birtakım değişiklikler gösterebilir.
3) Deyimler amaç bakımından da atasözlerinden farklıdır. Deyimlerin amacı bir durumu ya da kavramı özel bir kalıp içinde çekici ve etkili bir anlatımla belirtmek iken; atasözleri öğüt verme, yol gösterme ya da tecrübe aktarma amacı güderler.