ASAF HALET ÇELEBİ (1907—1958)
Şiirlerinde üç farklı dönem vardır: İlk dönem, eski kültürümüze bağlı olarak divan şiiri anlayışıyla yazdığı gazellerdeki anlayışı; ikinci dönem, mizah gazetelerine bile konu olmuş Garip etkisinde yazdığı şiir anlayışı; üçüncü dönem, İslam tasavvuf kültüründen yararlanarak kendisine özgü oluşturduğu şiir anlayışı.
Bir “sezgi şairi” ve “mistik şair”dir, şiirlerinde soyut bir âlemi anlatmıştır. Eski Doğu medeniyetini, Hint kültürünü tanımış, İslam tasavvufu ile Hint mistisizmini birleştirmiş ve bunları şiirine taşımıştır.
Ses unsuruna önem vermiştir.
Şiirlerinde sembollere ve anlamı bilinmeyen kelimelere yer vererek insanı adeta zaman ve mekândan soyutlamıştır.
Şiirlerinde ölüm, sonsuzluk, yokluk, madde—ruh ilişkisi, fena olmak gibi mistisizme kapı açan temaları işlemiştir.
“Benim Gözümle Şiir Davası” başlıklı yazılarıyla şiire dair düşüncelerini açıklamıştır.
“Siir küçük kristallerden ziyade büyük bir mücevher halinde ışıklanmaktır.” der. Şiir, kelimelerin bir araya gelmesinden hâsıl olan büyük bir kelimeden başka bir şey değildir.” der. Şairi bir “veli” olarak değerlendirmiştir.
Eserleri
— Şiir: He, Lamelif, Om Mani Padme Hum