Anlamca Çelişen Sözlerin Kullanılması
Bir cümlede hem “kesinlik ” hem “ olasılık ” bildiren ifadelerin bir arada kullanılması anlatım bozukluğuna sebep olur.
Aynı cümlede, birbiriyle anlam açısından uyumlu olmayan sözcüklerin kullanılması anlatım bozukluğuna sebep olur.
– “Her işi özensizce kılı kırk yararak yapar.” cümlesinde “özensizce ” ve “ kılı kırk yararak ” sözleri anlamca çelişmektedir.
– “Onlar elbette sinemaya gitmiş olabilirler.” cümlesinde “elbette” ve “olabilirler ” sözleri anlamca çelişmektedir.
Yanlış Yerde Sözcük Kullanımı
Bir sözcüğün kullanılması gereken yerde kullanılmaması anlatım bozukluğu sebebidir.
Sıfat olan bir sözcüğün zarf, zarf olan bir sözcüğün de sıfat gibi kullanılması anlatım bozukluğuna sebep olur.
Belirtili isim tamlamalarında tamlananın sıfatı tamlayandan önce kullanılırsa anlatım bozukluğuna yol açar. “Yirmi beş kişiden oluşan üniversitenin araştırmacılar topluluğu çalışmalarına başladı.” cümlesinde “yirmi beş kişiden oluşan” sözü aslında “araştırmacılar topluluğu” sözünün sıfatıdır fakat “üniversitenin” sözcüğünden önce kullanıldığı için anlatım bozukluğuna yol açmaktadır.
Deyim ve Atasözleri Yanlışları
Atasözleri ve deyimler kalıplaşmış sözler olduğu için değiştirilemez, değiştirilirse anlatım bozukluğuna yol açar.
Deyimler, anlamına uygun olmayan cümlelerde kullanılırsa anlatım bozukluğuna yol açar.
– “Adamın yüzünden dökülen bin parçaydı.” cümlesinde geçen “yüzünden dökülmek” sözü yanlış kullanılmış bir deyimdir. Deyimin orjinali “yüzünden düşmek” biçimindedir. Deyimin kalıbı bozulduğu için anlatım bozukluğu vardır.
“Karacaoğlan gördüğü her güzele gönül koyan bir şairdir.” cümlesinde yanlış deyim kullanıldığı için anlatım bozukluğu vardır. “Küsmek, gücenmek” anlamına gelen “gönül koymak” deyimi yerine “âşık olmak, sevmek” anlamına gelen “gönül vermek” deyimi kullanılmalıdır.
Noktalama Yanlışı
Noktalama yanlışlarının büyük bir bölümü virgülle ilgilidir.
Bazen noktalı Virgülün kullanılmaması da anlam karışıklığına yol açabilir.
Virgülün kullanılmadığı bazı cümlelerde iki farklı anlam çıkabilir, iki farklı anlam çıkması anlam belirsizliğidir. Böyle durumlarda, anlam belirsizliğinin giderilmesi için virgül kullanılmalıdır.
“Yaralı kadına korkulu gözlerle baktı” cümlesinde “yaralı” sözcüğünden sonra virgül kullanılmadığı için “yaralı olan biri mi” yoksa “yaralı olan kadın mı” belirsizliği vardır.
Zamir Eksikliği
İyelik eki ve durum ekini birlikte alan sözcüklerin başında bazen tamlayan durumundaki kişi zamiri kullanılmazsa anlam belirsizliği olur.
Bir sözcüğün başına hem ikinci tekil kişi zamirinin tamlayan durumu (senin) hem de üçüncü tekil kişi zamirinin tamlayan durumu (onun) getirilebiliyorsa cümlede anlam belirsizliği söz konusudur.
Anlam belirsizliğini gidermek için sözcüğün başına ya “senin” ya da “onun” sözcüğü getirilmelidir.
“Gittiğini geç fark ettim.” cümlesinde “senin” mi, “onun” mu gittiği belli değildir. Bu sebeple “gittiğini” sözcüğünün başına ya “senin” ya da “onun” sözcüğü getirilmelidir.
Zamirlerin Özensiz Kullanılması
Bazen kişi zamirleri cümlede iki farklı anlama yol açabilir, bu durumda anlam belirsizliği olur.
“Teyzem bana sarma yapar, onu çok severim.” cümlesinde “onu” sözcüğü hem “teyzem” hem de “sarma” sözcüğünü karşılamaktadır. Bu sebeple anlam belirsizliği vardır.
Karşılaştırma Yanlışları
Karşılaştırma yanlışları genellikle cümleden iki farklı anlam çıkmasına dolayısıyla belirsizliğe yol açar.
“Sen basketboldan, benden daha çok hoşlanırsın.” cümlesinde karşılaştırma yanlışından dolayı iki farklı anlam çıkmaktadır. Cümlede hem “ikimiz de basketboldan hoşlanıyoruz fakat senin basketbol tutkun, benim basketbol
tutkumdan daha çok” hem de “sen, basketbolu da beni de seviyorsun; basketbola olan sevgin, bana olan sevginden daha çok” anlamı vardır.
“Ben şiiri hiçbir zaman köşe yazarlığı gibi düşünmedim.” cümlesinde şiir ile köşe yazarlığı karşılaştırıldığı için anlatım bozukluğu vardır. “Şiir” ile “köşe yazısı” ya da “şair” ile “köşe yazarlığı” karşılaştırılmalıdır.
Bağlaç Yanlışları
Bağlaçların anlamına uygun kullanılmaması ya da gereksiz kullanılması anlatım bozukluğuna yol açar.
“Ne şair ne âşık ağlamaz.” cümlesinde “yüklem” “ağlamaz” değil “ağlar ” şeklinde olmalıdır. Çünkü “ne … ne” bağlacının kullanıldığı cümlelerde yüklem olumsuz olarak kullanılırsa anlatım bozukluğu olur.
“Oraya gidersen Etnografya ya da Kurtuluş Savaşı Müzelerini gezmelisin.” cümlesinde ‘ “ya da” bağlacı yerine ”ve” bağlacı getirilmelidir. Çünkü “ya da” bağlacı “iki durumdan birini seçme” anlamı katar fakat cümlede böyle bir durum söz konusu değil.
Mantık ve Sıralama Yanlışları
Mantık hataları ve ifade hataları anlatım bozukluğuna yol açar.
Mantık yanlışlarının olduğu cümlelerde “tutarsızlık” söz konusudur.
“Balkondan düşen birinin bırakın ölmesini, sakat kalma olasılığı vardır.” cümlesinde mantık yanlışlığı vardır çünkü cümleye göre “sakat kalmak”, “ölmek”ten daha kötü bir durummuş gibi aktarılmış. Cümle “Balkondan düşen birinin
bırakın sakat kalmasını, ölme ihtimali bile var.” şeklinde olmalıdır.
“Ne kadar zulmetsen ah etmem sana.
Her iki cihanda gül kana kana”
Yukarıdaki dizelerde “kana kana” ikilemesi “gül—” fiili için kullanılmış fakat “kana kana” ikilemesi “su” için kullanılabilir, “gül-” için kullanılamaz.
“Suçluyu yargılamadan astılar.” Hukuk terimi olarak insan yargılanma sürecinden geçmeden suçlu sayılamaz. Bu sebeple cümlede mantık hatası vardır.