Ankara’nın Başkent Olması (13 Ekim 1923)

Lozan Barış Antlaşması’nın imzalanmasından sonra Anlaşma Devletlerinin İstanbul’dan ayrılması, Türkiye’nin başkentinin neresi olacağı konusunun tartışılmasına neden oldu. Meclisteki muhalifler İstanbul’un payitaht (padişahın tahtının bulunduğu yer) olarak kalması gerektiğini savunurken Mustafa Kemal payitaht teriminin yeni Türkiye Devleti’nde anlam ve yeri kalmadığını göstermek için Ankara’nın başkent olması gerektiğini vurgulamıştır. Bu tartışmalar ışığında Dış İşleri Bakanı İsmet Paşa’nın hazırladığı yasa tasarısının 13 Ekim 1923’te Mecliste kabul edilmesi ile Ankara yeni Türk Devleti’nin başkenti olmuştur. İngiltere, Fransa ve İtalya siyasi çıkarlarına aykırı buldukları bu karara karşı çıkmış, büyük elçiliklerini çekerek ülkelerini orta elçi düzeyinde temsil ettireceklerini bildirmişlerdir. Bu durum bazı Avrupalı devletlerin, Türkiye’nin egemenlik haklarına saygılı olmadıklarını gösterir.

Ankara’nın başkent yapılmasında, Millî Mücadele’nin merkezi olmasının yanı sıra coğrafi, jeopolitik ve stratejik konumunun da etkisi vardır. Ankara’nın yeni Türk Devleti’nin yönetim merkezi olması ülkenin idaresinde ve savunulmasında avantaj oluşturmuştur.

Bilgi: Ankara’nın başkent olmasıyla gerek yurt içine, gerekse yurt dışına saltanat yönetimine dönülmeyeceği ve bütün yetkilerin Ankara’da toplandığı yolunda ciddi bir mesaj verilmiştir. Ayrıca Millî Mücadele’nin başından beri ortaya konan “İstanbul Anadolu’ya hâkim değil, tabi olmak zorundadır.” şeklindeki düşünce de gerçekleşmiştir.

BİR YORUM YAZIN

ZİYARETÇİ YORUMLARI - 0 YORUM

Henüz yorum yapılmamış.

Ankara'nın Başkent Olması nedenleri kısaca özet bilgi kpss tyt ayt