İNSANLIĞIN İLK DÖNEMLERİNİ AYDINLATAN ANADOLU’NUN ÖNEMLİ KÜLTÜR MERKEZLERİ
1. ÇATALHÖYÜK
Konya’nın Çumra ilçesinde bulunan Çatalhöyük günümüzden 9 bin yıl önce iskân edilmiş çok geniş bir Neolitik ve Kalkolitik Çağ yerleşim yeridir. Çatalhöyük’ün diğer Neolitik yerleşimlerinden temel farkı bir köy yerleşimini aşıp kentleşme evresini yaşamakta olmasıdır. Dünyanın en eski yerleşimlerinden biri olan bu bölge halkı ilk tarımcı topluluklardan biri olarak kabul edilir. Bu özellikleri bakımından Çatalhöyük 2012’de UNESCO tarafından Dünya Mirası Listesi’ne alınmıştır.
2. GÖBEKLİTEPE
Göbeklitepe Höyüğü, Şanlıurfa’da bir tepe üzerine kurulu Neolitik dönemden kalma, dünyanın bilinen en eski dini yapılar topluluğudur. Bölgenin önemi ise gün yüzüne çıkarılan en büyük tapınma alanını barındırmasıdır.
Göbeklitepe, arkeoloji dünyasının en büyük keşiflerinden biridir. Çünkü daha şehir hayatına geçmemiş olduğu düşünülen avcı-toplayıcı toplumların tapınak inşa etmiş olduğunu gösteren ilk örnektir. Bu özellikleri bakımından Göbeklitepe 2018’de UNESCO tarafından Dünya Mirası Listesi’ne alınmıştır.
3. ALACAHÖYÜK
Çorum’un Alaca ilçesinde bulunan Alacahöyük’te dört ayrı kültür evresinden kalma 14 yerleşim ya da yapı katı saptanmıştır. Önemli Hitit merkezlerinden biri olan bu höyük Anadolu’nun Tarih Öncesi Dönemini aydınlatması bakımından önemlidir.
4. EFES
İzmir ili Selçuk ilçesi sınırları içindeki antik Efes kenti, Antik Çağ’ın en önemli merkezlerinden biridir.
Efes, MÖ 4.bine kadar giden tarihi boyunca uygarlık, bilim, kültür ve sanat alanlarında her zaman önemli rol oynamıştır.
Doğu ile Batı (Asya ve Avrupa) arasında bir kapı durumunda olan Efes önemli bir liman kenti idi. Bu konumu, Efes’in çağının en önemli politik ve ticaret merkezi olarak gelişmesini ve
Roma Devrinde, Asya eyaletinin başkenti olmasını sağlamıştır.
Efes, Antik Çağ’daki önemini yalnızca büyük bir ticaret merkezi olarak gelişmesine ve başkent oluşuna borçlu değildir. Anadolu’nun eski ana tanrıça (Kybele) geleneğine dayalı Artemis kültünün en büyük tapınağı da Efes’te yer alıyordu. Artemis Tapınağı dünyanın yedi harikasından biri olarak kabul edilir.
5. TRUVA
Çanakkale ili sınırları içinde Antik İda Dağı eteklerinde yer alan Truva antik kenti, Homeros tarafından yazıldığı sanılan iki manzum destandan
biri olan İlyada’da bahsi geçen Truva Savaşı’nın gerçekleştiği antik kenttir.
Truva antik kenti, Athena Tapınağı ile özdeşleşmiştir. Pers egemenliği sırasında İmparator I. Serhas çıktığı Yunanistan seferinde, Çanakkale Boğazı’nı geçmeden önce kente gelerek bu tapınağa kurban sunduğu, aynı şekilde Büyük İskenderin de Perslere karşı giriştiği mücadele sırasında kenti ziyaret ettiği ve zırhını Athena Tapınağı’na bağışladığı döneme ait kaynaklarda belirtilir.
6. BELKIS/ZEUGMA
Gaziantep ili, Nizip ilçesi sınırları içindeki Zeugma antik kenti, Fırat ırmağı kıyısında yer almaktadır. Tarih öncesi çağlardan beri kesintisiz iskân gösteren bu yerleşimin önemi, Fırat Irmağı’nın en kolay geçit verdiği iki noktadan birisinde olmasıdır. “Zeugma” adı da “köprübaşı” veya “geçit yeri”
gibi anlamlar taşımaktadır. Yaklaşık 20 bin dön’ lük bir arazi üzerine kurulmuş olan bu antik kentin 1/3’ü, Birecik Barajı göl alanı içinde kalmıştır.
Kent, Hellenistik Dönemin önemli bir ticaret merkezidir. Bölgenin Roma İmparatorluğu egemenliğine girmesinden sonra, burada “IV. Lejyon” olarak adlandırılan askeri garnizonun yerleşmesi ile kentin önemi artmıştır. Önemli ticaret yollarının üzerinde olan Zeugma’da ticaretin ilerlemesiyle sanatsal etkinlikler artmış ve kültürel bir gelişme sağlanmıştır.