Batimetre
Deniz altında derinlik ölçmeye
yarayan aletlere bati-
metre denir (Görsel 2.22).
Denizaltıların bulundukları
derinlik batimetre ile belirlenir.
Batimetreler de basınç
prensiplerine göre çalışır.
Dalgıçlar denize daldıklarında
üzerlerine etki eden
basınç arttığı için dış basınç
vücutlarındaki iç basınçtan
fazla olur. Bu basıncı dengelemek için kalbin atış hızı ve damarlardaki
kan basıncı artar. Bu olumsuzlukların giderilmesi için dalgıçlar özel
kıyafetler giyer.
Dalgıçlar derinlere indikçe oksijen ve azot gazı yüksek basınçtan dolayı
kanda çözünür. Derinlerdeki bir dalgıç, deniz yüzeyine doğru hızla
çıkarken basınç azaldığından kanda çözünmüş olan azot, gaz hâline
geçerek damarların içerisinde baloncuklar oluşturur. Bu durumda akciğerlerde yırtılma, beyne oksijen gitmeme gibi olumsuz sonuçlar ortaya çıkmasına vurgun yeme denir. Dalgıçlar vurgun yememek için yüzeye
yavaşça çıkmalı ve belli yüksekliklerde beklemelidir. Sabırla bekleme
erdemi gösteremeyen dalgıçların kanındaki azot gazının tekrar çözünmesi
ve üstlerindeki basıncın yavaş yavaş düşerek normalleşmesi için
basınç odalarına alınarak bekletilmesi gerekir.
Basıncın Hâl Değişimine Etkisi
Erirken hacmi büyüyen bakır, demir ve gümüş gibi maddelerde basınç
erimeyi zorlaştırır. Basınç artırıldığında erime sıcaklığı da artar. Basıncın
artması buz, bizmut ve antimon gibi erirken hacmi küçülen maddelerde
ise erimeyi kolaylaştırır, erime sıcaklığını düşürür. Basınç uygulanarak
buzun deniz seviyesinde 0 o
C nin altında erimesi sağlanabilir. Kış
mevsiminde araçların geçtiği (Görsel 2.23) ve insanların yoğun olarak
yürüdüğü yerlerde kara uygulanan basınç sebebiyle kar erken erir.
Elde sıkılan kar topundan suyun damladığı görülür ve kar topuna uygulanan
basınç, karın erime noktasını düşürerek erimesini sağlar.
Dağların zirvesinde (Görsel 2.24) atmosfer basıncı düşük olduğundan
kar geç erir.
Sıvının ısı alıp gaz hâline geçmesine buharlaşma denir. Basınç ile
buharlaşma hızı ters orantılıdır. Basınç azaldıkça buharlaşma hızı artar.
Sıvının buhar basıncı ile atmosfer basıncının eşit olduğu sıcaklığa kaynama
noktası (sıcaklığı) denir. Sıvının kaynama noktası sıvı yüzeyine
etki eden basınca bağlıdır.
Su, deniz seviyesinde 100 o
C de kaynarken deniz seviyesinden yukarı
çıkıldıkça açık hava basıncı azaldığından kaynama sıcaklığı düşer ve
su daha çabuk kaynar.
Düdüklü tencerede (Görsel 2.25) yüzeydeki basınç artırılarak sıvının
daha yüksek sıcaklıklarda kaynaması sağlanır. Şekil 2.31’deki düdüklü
tencereye ısı verildiğinde buharlaşan su, sıvı yüzeyinde yüksek basınç
oluşturur. Basınç suyun kaynamasını zorlaştırır. C seviyesine ulaştığında suyun kaynadığı görülür. Bu
sayede yemeğin yüksek sıcaklıkta ve daha kısa sürede pişmesi sağlanır.
Düdüklü tencerede kapağın altındaki gazın basıncı yüksek olduğundan
gaz boşaltılmadan kapak açılmamalıdır. Aksi takdirde yüksek
basıncın etkisiyle kapak fırlayarak çevresindekilere zarar verebilir.
Akışkanlarda Akış Sürati ile Akışkan Basıncı
Arasındaki İlişki
Hareket halindeki akışkanların oluşturduğu basınç diğer basınç bilgilerinden
farklıdır. Sıvı ve gazlar katılardan farklı olarak akışkan olan maddelerdir.
Bu nedenle hareket hâlindeki gazların ve sıvıların oluşturduğu
basınca akışkan basıncı denir.
Fırtınalı günlerde bina kapılarının sertçe kapanması, çatıların uçması,
rüzgârlı ve yağmurlu havalarda kullanılan şemsiyenin ters dönmesi gibi
olaylar akışkanların sürati ile basıncı arasında ilişki olduğunu gösterir
mi? Bu sorunun cevabı Daniel Bernoulli’nin (Danyel Bernuli) ortaya
koyduğu Bernoulli İlkesi’nde saklıdır.
“Bir boruda ya da kanalda akmakta olan akışkanın basıncı, durgun hâldeki
basıncından küçüktür.” ifadesi Bernoulli İlkesi olarak tanımlanır.
Fırtınalı havalarda çatıların üzerinden ve duvarların yüzeyinden geçen
havanın sürati artar. Bernoulli İlkesi’ne göre çatılara ve duvarların yüzeyine
etki eden açık hava basıncı azalır. Binaların içindeki durgun havanın
basıncı, dışarıdaki açık havanın basıncından büyük olur. Bunun
sonucunda binaların kapıları sertçe kapanabilir hatta iç basıncın dış
basınçtan çok büyük olması durumunda çatılar da uçabilir (Şekil 2.32).
Şemsiye üzerinden geçen havanın süratinin artması şemsiye üzerindeki
basıncın azalmasına sebep olur. Şemsiyenin iç tarafındaki hava
basıncıyla üzerindeki basınç arasında bir fark oluştuğunda şemsiye
ters döner (Görsel 2.26).