Adaptasyon 8.Sınıf Fen

Her canlı türünün yaşamını devam ettirebileceği bir yaşam alanı vardır. Canlılar beslenme, barınma üreme gibi ihtiyaçlarını karşılayabilecekleri ve düşmanlarından korunabilecekleri ortamlarda yaşamlarını devam ettirebilirler. Canlı türleri yaşadığı ortama uyum sağlayamaz ise bir süre sonra sayıları azalır ve zaman içerisinde nesilleri tükenir. Buna doğal seçilim denir.

Canlı türleri yaşadıkları ortama uyum sağlayabilmek için bazı değişimler gerçekleştirirler. Canlıların çevreye uyum için gerçekleştirdiği bu değişimlere adaptasyon denir. Adaptasyon, bir canlı türünün belirli bir çevrede yaşama ve üreme şansını artıran kalıtsal özellikler olarak da tanımlanabilir.

Ağaç dalının üzerindeki bukalemunun ağaç dalının rengini alması, çiçeğin üzerindeki örümceğin çiçekle aynı renkte olması adaptasyona örnek verilebilir. Bu canlılar gerçekleştirmiş oldukları bu adaptasyonlar ile hem düşmanlarından gizlenerek avlanmaktan kurtulurlar hem de avlayacakları canlıların kendilerini görmelerini engellemiş olurlar.

Önemli Bilgi: Adaptasyon kalıtsaldır, nesilden nesile aktarılır.

Yukarıda görselleri verilen bitkilerden kaktüs iğne yapraklı, nilüfer bitkisi ise geniş yapraklıdır. Çöllerde yetişen kaktüslerin iğne yapraklı olması terleme ile su kaybının az olmasını sağlar. Nemli bölgelerde yetişen nilüfer çiçeğinin geniş yapraklı olması terleme ile su kaybının fazla olmasını sağlar. Sonuç olarak; kaktüsün iğne yapraklı olması, nilüfer bitkisinin geniş yapraklarının olmasını adaptasyona örnek verebiliriz.

Aşağıda bazı canlıların gerçekleştirdiği adaptasyon örnekleri verilmiştir.

Sıcak bölgelerde yaşayan tilkilerin kulak ve burunlarının uzun olması vücut ısılarını kaybetmesine neden olur. Bu sayede tilkiler sıcak bölgelerde yaşamlarını devam ettirebilirler.

Çöllerde yaşayabilen develerin hörgüçlerinde besin depolaması, kirpiklerinin kumdan korunacak şekilde uzun olması, kuma batmayan geniş ayaklarının olması adaptasyona örnek verilebilir.

Kutup ayılarının beyaz renkli olması (av ve avcıları tarafından fark edilmemesini sağlar) derilerinin altında yağ depolaması (ısı kaybını engeller), kulak, burun ve parmaklarının kısa olması (ısı kaybını engeller) adaptasyona örnek verilebilir.

Deve kuşlarının uzun ve kaslı bacaklara sahip olması adaptasyona örnek verilebilir. Deve kuşları bu sayede daha hızlı koşarak hem avcılarından kaçabilir hem de avlarını daha kolay yakalayabilir.

Penguenlerin derilerinin altında yağ depolaması (ısı kaybını engeller), ayaklarının perdeli şekilde olması (daha hızlı yüzebilmelerini sağlar) adaptasyona örnek verilebilir.

Yarasaların görme duyularının gelişmemesi nedeni ile işitme duyularını kullanarak yönlerini kolayca bulması adaptasyona örnek verilebilir.

Ördek ve kazların ayak parmaklarının arasında perde bulunması (daha iyi yüzebilmesini sağlar) adaptasyona örnek verilebilir.

Aynı ortamda yaşayan farklı türdeki canlılar benzer adaptasyon geliştirir. Örneğin, Kutuplarda yaşayan ayı ve tilkiler benzer adaptasyon geliştirmiştir. Bu iki canlı türü de küçük kuyruk, burun ve kulaklara sahiptirler ve derilerinin altında yağ depolarlar. Bu sayede soğuk ortamda yaşamlarını devam ettirebilirler.

Aynı türe ait canlılar bulundukları ortamlarda yaşama şanslarını artırabilmek için farklı adaptasyonlar geliştirirler. Örneğin, çölde yaşayan tilkiler ile kutuplarda yaşayan tilkiler farklı adaptasyonlar geliştirmiştir. Bu durum aynı tür içerisinde farklılıkların oluşmasına neden olmuştur. Tür içerisinde rastlanan bu kalıtsal çeşitliliğe varyasyon denilmektedir.

BİR YORUM YAZIN

ZİYARETÇİ YORUMLARI - 0 YORUM

Henüz yorum yapılmamış.

Adaptasyon 8. sınıf fen bilimleri konu anlatımı özet Ders Notları