ADALET AĞAOĞLU (1929-…)
Romanlarında klasik anlatım tekniklerinden saparak bilinç akışı, iç monolog gibi yeni anlatım tekniklerini kullanarak kendine özgü bir yol tutturmuştur.
“Tek anlatıcıya son vermek”, “an’ların anlatıcısı olmak”, “yer ve ögelerine değişiklik getirmek” gibi anlatım tarzlarıyla romancılığa yeni boyutlar getirmiştir.
Korku, ölüm, kadın-erkek ilişkileri, özveri, aşk, yaşlılık, gençlik, başkaldırı, özgürlük gibi temaları güncel kaygılarla, dünyaya bakışıyla, toplumsal gelişmelerle iç içe vermiştir
Roman kahramanlarını genellikle aydın kesimden seçmiş, aydınları dolaylı yönden eleştirmiştir.
Birbirinin devamı olan ”Ölmeye Yatmak”, “Bir Düğün Gecesi” ve “Hayır” romanları “Dar Zamanlar Üçlemesi” adıyla yayımlanmıştır.
Eserleri
— Tiyatro: Yaşamak, Evcilik Oyunu, Sınırlarda Aşk, Çatıdaki Çatlak, Tombala, Sınırlarda Aşk-Kış-Barış Kendini Yazari Şarkı, Duvar Hikâyesi, Çok Uzak-Fazla Yakın
— Roman: Ölmeye Yatmak, Fikrimin İnce Gülü, Bir Düğün Gecesi, Yaz Sonu, Üç Beş Kişi, Hayır.. , Ruh Üşümesi, Romantik Bir Viyana Yazı
— Hikâye: Yüksek Gerilim, Sessizliğin İlk Sesi, Hadi Gidelim, Hayatı Savunma Biçimleri
— Anlatı (Anı-Roman): Göç Temizliği, Gece Hayatım (Rüya Anlatısı), Geçerken, Karşılaşmalar, Başka Karşılaşmalar
Ölmeye Yatmak (1973): İlk romanıdır. İntihar amacıyla bir otel odasına kapanan bir doçent hanımın (Aysel) geriye dönüşlerle, geniş bir zamanı içine alan, iç içe geçmiş zamanları işleyen bir romandır. Bir Düğün Gece-
si ve Hayır romanlarıyla bağlantılıdır. Üç roman, Dar Zamanlar Üçlemesi adıyla basılmıştır.
Bir Düğün Gecesi: Birçok edebiyat ödülüne layık görülen romanda geniş tarihsel zamanlan dar zamanlarda keskinleştiren tekniğiyle 12 Mart Dönemini işler. Yazar, bir düğüne katılan davetliler aracılığıyla 1970’li yılların Türkiye’sinin panoramasını çizer.