19. ve 20.yy’da Modernleşme ve Gündelik Yaşam Tarih 11.Sınıf
MODERNLEŞME VE GÜNDELİK YAŞAM
a) Günlük Yaşam
XX. yüzyıl Osmanlı toplumunda ciddi değişim ve dönüşüm dönemidir. Günlük yaşamda, alışkanlıklarda, bakış açısında, ilgi alanlarında değişiklikler öne çıktı. Toplu yaşamanın beraberinde ortaya çıkan altyapı ve temizlik işlerine ağırlık verildi, yaşam alanlarının düzenlenmesi, yeni yerleşim mekanlarının yapılması, apartman gibi pasaj gibi sosyal ve sportif aktivitelerin artması, şehirlerin aydınlatılması, ulaşım haberleşme olanaklarının geliştirilmesi, toplu taşıma araçlarının yaygınlaşması, görgü kurallarının daha tartışılabilir hale gelmesi kültürel-sanatsal faaliyetlerin artması, resim, heykel sergileri düzenlenmesi, sinemanın yaygınlaşması tiyatro salonlarında artış, deniz hamamı denilen plajların daha sık uğranılan yer haline gelmesi değişime örnek verilebilir.
b) Çevre ve Altyapı Çalışmaları
Temizlik:
Klasik dönemde temizlik işleri devletin kontrolünde değildi. Devlet temizlik işçisi tutmaz ve maaş ödemezdi. Temizlikçiler işe yarar eşyaları sahiplenme, değerli eşyayı satıp nakde çevirme hakları vardı. Fakat son dönemde nüfusun çığ gibi büyümesi bu işlerin daha organize yapılmasını gerekli kıldı. 1855’te İstanbul Şehremaneti—İstanbul Belediyesi kuruldu. Belediye başkanı Cemil Paşa (Topuzlu) Dönemi’nde 1913’te Temizlik İşleri Müdürlüğü kuruldu.
Şehir Aydınlatması:
Sosyal yaşam hareketlendikçe şehirlerin aydınlatılması ihtiyacı da doğdu. İlk olarak Cadde-i Kebir yani İstiklal Caddesi ve Dolmabahçe Sarayı çevresi havagazı ile aydınlatıldı. Daha sonra Galata, Pera, Yüksekkaldırım, Pangaltı, Fındıklı, Beşiktaş ve Saraçhane aydınlatıldı. Anadolu yakasında Beylerbeyi Sarayı ve çevresi aydınlatıldı. 1900-1915 arası büyük şehirlerin sokak ve caddeleri aydınlatıldı hayat geç saatlere kadar canlılığını sürdürdü.
Park-Bahçe:
Osmanlı Devleti’nin inşa ettiği ilk park Sultanahmet Meydanı’ndaki 1854’te inşa edilen Yeni Millet Parkı’dır. Daha sonra Gülhane Parkı da öne çıktı. Anadolu yakasında Bağlarbaşı civarında Çamlık Bahçesi’dir.
Apartmanlar:
Yapı türlerinde çeşitlilik göze çarptığı gibi çok katlı yapılılaşma da göze çarpıyordu. Apartman yapılılaşması Pera-Beyoğlu’nda başladı.
c) Basın, Yayın ve Kamuoyu
- Osmanlı tarihinde ilk gazete 1795’te Fransız konsolosluğu tarafından çıkarıldı. Ardından Mısır valisi Kavalalı Mehmet Ali Paşa’nın çıkarttığı Vaka-i Mısrıyye gelir. Osmanlı Devleti tarafından çıkarılan ilk gazete ise II. Mahmut Dönemi’nde çıkarılan Takvim-i Vakai’dir.
- İlk yarı resmi gazete ise 1840’ta Churchill isimli bir ingiliz vatandaşının devletten aldığı destekle açtığı Ceride-i Havadis’tir.
- İlk özel gazete ise Agah Efendi ile Şinasi Efendi’nin çıkardıkları Tercüman-ı Ahval’dir. 1862’de Şinasi’nin sahibi olduğu Tasfir-i Efkar gazetesinde Abdülaziz yönetimini eleştiren birçok yazı kaleme alınmıştır. Bu gazetede;
– kadın hakları
– Türkçe eğitim
– Ulaşım, altyapı sorunları
– Dil sorunlarına yer verildi.
1867’de yine bir Genç Osmanlı üyesi olan Ali Suavi tarafından Muhbir Gazetesi çıkarıldı.
İlk türk dergisi Vaka-i Tıbbiye’dir. Daha sonra Düstur, Mecmua—i Fünun ve Mirat dergileri çıkarıldı. 1864’te Makbuat Nizamnamesi yayınlandı. Bu nizamname ile basın yayın hayatında gelişmeler yaşandı.
İlk mizah dergisi olan Diyojen Teodor Kasap isimli bir Ermeni tarafından çıkarıldı. İlk çocuk dergisi Mümeyyiz, ilk kadın dergisi Terakki-i Muhadderat ve ilk resimli gazete Ayine-i Vatan’dır.
II. Meşrutiyet’in ilanından sonra basın üzerindeki sansür kaldırıldı. İstibdat Dönemi’nde (1878 – 1908) II. Abdülhamit basın üzerinde ciddi sansür uygulatmıştı. İttihat ve Terakki yanlıları özellikle yurt dışından Abdülhamit aleyhinde gazeteler çıkardılar. Bu gazeteler arasında şunlar sayılabilir:
Meşveret: Ahmet Rıza Bey
Osmanlı: Prens Sabahattin Bey
İçtihat: Abdullah Cevdet Bey
Mizan: Mizancı Murat Bey
Tanin: Hüseyin Cahit Bey
Bu yayınların haricinde II. Abdülhamit’in ve monarşi yönetiminin yanlıları da gazete çıkarmışlardı. Bunlar Derviş Vahdeti’nin çıkardığı Volkan ile Hasan Fehmi Bey’in çıkardığı Serbesti gazeteleridir.
Son dönemde kadınlarda sosyal yaşamda ön plana çıkmaya başladılar. İlk kadın dergisi Fatma Aliye Hanım’ın çıkardığı Terakki—i Muhadderat’tır. Ardından Afife Hanım Şüküfezar, Hatice Semiha Hanım ile Rabia Kamile Hanım tarafından Parça Bohça isimli dergi çıkarıldı.
Kadınların gayretlerine erkeklerden de destek geldi. Namık Kemal Zavallı Çocuk isimli eserinde erken yaşta evlendirmeleri Ahmet Mithat Efendi Eyvah isimli eserinde çok eşliliği, Tevfik Fikret de şiirlerinde kadınları geri planda bırakılmasını eleştirdi.
d) Kültür – Sanat ve Mimari
Osmanlı Devleti Lale Devri’nden itibaren batılılaşmaya başlamıştır. Bu hareket III. Selim, II. Mahmut ve ardından Tanzimat Dönemi’yle birlikte hızlanmıştır.
Sanat alanındaki değişim ilk olarak mimaride kendini belirli etmiştir. Batılı tarzda ilk eser III. Ahmet Çeşmesi’dir. Batılı tarzda ilk dini eser ise Nuru Osmaniye Camisi’dir.
II. Mahmut Dönemi’nde Çırağan Yalısı yıkılarak ahşap bir saray yaptırıldı. Bu sarayı Abdülmecit 1857’de yıktırdı yerine batılı tarzda bir saray inşa ettirmek istedi.
1861 ‘de Abdülmecit’in ölümüyle bu projeyi Abdülaziz devam ettirdi ve saray Ermeni mimar Serkis Balyan’ın gayretiyle bitirildi.
Abdülmecit Dönemi’nde Valide Sultan Camisi, Ortaköy Camisi, II. Mahmut Türbesi, Dolmabahçe Sarayı, Beykoz Köşkü, Ihlamur Kasrı, Küçüksu Kasrı’da yapıldı. Abdülaziz Dönemi’nde Çırağan ve Beylerbeyi Sarayları yapıldı. Avrupa mimarisinde ampir üslup, barok – rokoko ve eklektik tarzlar öne çıkıyordu. Bu tarzlardaki eserlere örnek olarak;
Neoklasik dönem II. Meşrutiyet’ten sonra mimaride eski usul ve tarzların etkili olmaya başlamasıdır. Öze dönüş gibi bir anlayıştır. En önemli temsicileri Mimar Kemalettin ve Mimar Vedat Tek’tir.
e) Resim
Resim sanatında II. Mahmut Dönemi’nden itibaren önemli gelişmeler yaşandı. Çünkü II. Mahmut çok güzel resimler çizen bir ressamdı. Avrupa’da nitelikli eğitim alınması için hazine desteğiyle dört öğrenci eğitim için gönderildi. Abdülaziz Dönemi’nde 1862’de Paris’te resim sanatı icra edenler için Mekteb-i Osmani açıldı. Bu alanda Şeker Ahmet Paşa, Süleyman Seyyid Bey, Osman Hamdi Bey ve Mihri Müşfik Hanım ön plana çıkmışlardır.
Ağaçlar Arasında Karaca tablosuyla ünlenen Şeker Ahmet Paşa Osmanlı tarihinde ilk kez resim sergisi düzenleyen sanatçıdır. Bir diğer önemli ressam Osman Hamdi Bey 1881 ’de Müze-i Hümayun müdürlüğü, 1883’te Sanayi—i Nefise Mektebi müdürlüğü ve 1891 ’de İstanbul Arkeoloji Müzesi kuruculuğu yapmıştır. Onun önemli eserleri arasında Kaplumbağa Terbiyesici, Silah Tacirleri ve Feraceli Kadınlar yer alır. Yine son dönemin önemli sanatkarları arasında Kazasker
Mustafa İzzet Efendi ve Yesarizade Mustafa Efendi sayılmalıdır. Bu kişiler hat sanatında önemli eserler vücuda getirmiştir.