Osmanlı Devleti XVII. yy’da Avrupa’da Lehistan, Avusturya, Rusya ve Venedikle siyasi ilişkilerde bulunmuştu.
OSMANLI – LEHİSTAN İLİŞKİLERİ
1. Osmanlı Devleti ile Lehistan ilişkileri ilk defa III. Murat Döneminde başladı, bu devletle aslında gayet iyi ilişkiler kuran Osmanlı Devleti, III. Murat’ın 1575 seferiyle Lehistan’ı himayesi altına aldı.
2. Lehistan 1587 yılında Osmanlı hakimiyetinden yeniden çıktı. Duraklama Döneminde Lehistan’la iki ayrı hükümdar döneminde savaşlar yapılmıştır.
a. II. Osman Dönemi Lehistan Savaşları;
1. Lehistan 1587 yılında Osmanlı himayesinden ayrıldıktan sonra, Osmanlı Devleti’ne ait olan Erdel, Eşak ve Boğdan gibi topraklara saldırmış ve Hotin Kalesi’ni işgal etmişti.
2. Tüm bu nedenlerden dolayı II. Osman (Genç Osman) Lehistan üzerine harekete geçti.
1620 Hotin Seferi
Hotin Seferi’yle arzuladığı sonucu alamayan Genç Osman 1621 Lehistan’la Hotin Antlaşması’nı imzaladı.
Buna göre;
1. Hotin Kalesi Osmanlı Devleti’nde kalacak.
2. Lehistan Osmanlı Devleti’ne yıllık vergi vermeye devam edecekti.
b. IV. Mehmet Dönemi Lehistan Savaşı
1. Hotin Antlaşması’yla sağlanan sükunet Lehistan’ın Ukrayna Kazaklarına saldırmasıyla bozuldu, Ukrayna Kazakları Dönemin padişahı IV. Mehmet’ten yardım istedi.
2. Bu gelişmeler üzerine IV. Mehmet yanına Sadrazam Köprülü Fazıl Ahmet Paşa’yı da alarak Lehistan üzerine sefere çıktı. Podolya’nın fethi üzerine Lehistan barış istedi.
1672 Bucaş Antlaşması
Buna göre;
1. Podolya Osmanlı Devleti’nde kalacak,
2. Lehistan işgal ettiği topraklardan çekilecek,
3. Lehistan her yıl 22 bin altın vergi ödeyecek,
4. Osmanlı Devleti Ukrayna’nın koruyuculuğuna devam edecekti.
Uyarı: 1676 yılında Leh Diet Meclisi’nin itirazı ile vergi maddesi kaldırıldı. Bucaş Antlaşması’yla Osmanlı Devleti batıdaki en geniş sınırlarına ulaştı.
OSMANLI – VENEDİK İLİŞKİLERİ
1. Osmanlı Devleti’nin Yükselme Döneminden itibaren denizlerde daha etkili olması en çok Venedikleri ekonomik sıkıntıya sokmuştu.
2. Doğu Akdeniz üstünlüğünü sağlayan Osmanlı Devleti bir tek Girit Adası’nı alamamıştı. Girit bu dönemde Venediklilerin elinde bulunuyordu, buradaki Venedikli korsanlar Osmanlı ticaret ve hac gemilerine zarar veriyorlardı.
3. Osmanlı Devleti Girit kuşatmasında 1645’te Sultan İbrahim Döneminde başladı. 24 yıl süren Girit kuşatması IV. Mehmet Döneminde Köprülü Fazıl Ahmet Paşa tarafından 1669’da başarıya ulaşabildi.
4. Ancak Girit’in fethinin bu kadar uzaması Osmanlı Devleti’nin denizcilik alanında Avrupa’nın gerisinde kaldığının göstergesidir.
5. Girit’in fethiyle Ege ve Akdeniz hakimiyetimiz güç lenmiştir (Girit Osmanlı’nın aldığı son adadır).
OSMANLI – AVUSTURYA İLİŞKİLERİ
1. Osmanlı – Avusturya ilişkileri ilk olarak Kanuni Sultan Süleyman Döneminde başladı.
2. Duraklama Döneminde Avusturya ile ilişkilerin bozulmasında; Avusturya’nın her yıl ödediği vergiyi kesmesi, Osmanlı aleyhindeki faaliyetleri ve Osmanlı egemenliğindeki Macaristan’ın iç işlerine müdahale etmesi etkili olmuştur.
1593 – 1606 Osmanlı – Avusturya Savaşları
1. Bu dönem savaşlarının başlamasına neden olan gelişme Avusturya kontrolündeki Üskok çetelerinin Osmanlı topraklarına müdahale etmesi, buna müteakip Osmanlı Devleti’nin görevlendirdiği Telli Hasan Paşa ve adamlarının Avusturya’da pusuya düşürülerek öldürülmesidir.
2. Bu gelişme üzerine III. Murat 1593’te Avusturya üzerine sefere çıkmıştır. Avusturya ile yapılan mücadele III. Mehmet Döneminde de devam etti, yapılan 1596 Haçova Meydan Savaşı’nı III. Mehmet kazandı.
3. Haçova Savaşı sonrasında sefere devam eden Osmanlı Devleti Eğri, Kanije ve Estergon Kalelerini alınca Avusturya barış istedi.
1606 Zitvatorok Antlaşması
1. Eğri, Kanije, Estergon kaleleri Osmanlı Devleti’nde kalacak,
2. Avusturya Arşüdükası (kral) protokolde Osmanlı padişahına denk sayılacak,
3. Avusturya artık yıllık vergi ödemeyecek ancak bir defaya mahsus 10.000 düka altın ödeyecek
4. Her iki ülke birbirinin sınırlarına müdahale etmeyecek.
Uyarı:
1. Osmanlı Devleti savaş meydanında zafer kazanmasına rağmen Zitvatoruk Antlaşması siyasi bir zafer değildir. Bunun nedeni ise Anadolu’nun bağrında ortaya çıkan Celali İsyanları ve güneyde İran saldırılarının yeniden başlamasıdır.
2. Osmanlı Devleti 1533 İbrahim Paşa Antlaşması’yla kazandığı Avusturya karşısındaki üstünlüğünü 1606 Zitvatoruk Antlaşması’yla kaybetmiştir.
1662 – 1664 Osmanlı – Avusturya Savaşları
1. Osmanlı Devleti’nin egemenliğindeki Erdel Bey’i Rakoçi’nin Osmanlı Devleti’ne karşı isyan etmesi, Avusturya’nın ise Rakoçi’nin bu isyanına destek verip Erdel’in iç işlerine karışması bu dönem savaşlarının genel nedenidir.
2. IV. Mehmet bu gelişme üzerine Sadrazam Köprülü Fazıl Ahmet Paşa’yı Avusturya üzerine gönderdi, Uyvar ve Neograd Kalelerinin alınması üzerine Avusturya barış istedi.
1664 Vasvar Antlaşması
1. Uyvar, Neograd ve Erdel Osmanlı Devleti’nde kalacak,
2. Avusturya 10 bin düka altın savaş tazminatı ödeyecek,
3. Avusturya bir daha Erdel’in iç işlerine karışmayacak,
4. Barış süresi 22 yıl olacak.
Not: Vasvar Antlaşması Duraklama Döneminde Avusturya’ya karşı toprak kazanılan son antlaşmadır
1683 II. VİYANA KUŞATMASI
1. Osmanlı Devleti neredeyse yüzyıldır Avrupa karşısında büyük bir zafer kazanmamıştı, Sadrazam Merzifonlu Kara Mustafa Paşa Viyana’nın fethiyle Osmanlı Devleti’nin eski prestijini kazanabilece ğini düşünüyordu.
2. Macar asilzadesi İmre Tökeli’nin Avusturya mücadelesine karşı Osmanlı Devleti’nden yardım istemesi Osmanlı Devleti’ni harekete geçirdi.
3. Viyana 1683 yılında büyük bir gayretle kuşatıldı Ancak;
– Neredeyse tüm Avrupalı devletlerin Avusturya’ya yardım etmesi,
– Kırım Türklerinin ihaneti sonucunda Tuna Nehri’ni geçebilen 100.000 kişilik Lehistan ordusunun, kuşatma sırasında Osmanlı ordularını sırtından vurması,
– Osmanlı komutanları arasındaki anlaşmazlıklar… gibi nedenlerle Viyana Kuşatması başarısız oldu.
Sonuçları:
1. Osmanlı ordusu ağır bir yenilgiye uğradı. Böylece Osmanlı Devleti’nin Avrupa üzerindeki taarruzu sona erdi ve Osmanlı savunmaya geçti. Osmanlı Devleti’ne karşı Avrupa Kutsal İttifakı oluşturuldu.
2. Merzifonlu Kara Mustafa Paşa idam edildi.
3. Batı’nın Osmanlı Devleti’ni, Avrupa’dan atabilme umutları yeniden yeşerdi.
OSMANLI – RUS İLİŞKİLERİ
1. XVII. yy’a girildiğinde sınır komşumuz Rusya bir hayli güçlenmişti, üstelik sınırlarını genişletebilmek amacıyla Osmanlı kontrolündeki Ukrayna’ya girerek Çehrin Kalesi’ni işgal etmişti.
2. Bu nedenle padişah IV. Mehmet, Merzifonlu Kara Mustafa Paşa ile Rusya üzerine gitmiş ve Rusları mağlup etmiş, Çehrin Kalesi’ni de yeniden almayı başarmıştı.
3. Savaş sonrasında iki devlet arasında 1681 Bahçesaray Antlaşması imzalandı. Bu antlaşmayla Kırım’ın kuzeybatısındaki Dinyesper Nehri iki devlet arasında sınır kabul edildi.
Uyarı: 1681 Bahçesaray Antlaşması Osmanlı Devleti’nin Rusya ile imzaladığı ilk resmi antlaşmadır.
1683 – 1699 FELAKET SAVAŞLARI
1. II. Viyana mağlubiyetinden sonra Avrupa’da; Avusturya, Lehistan, Rusya, Venedik ve Malta arasında Kutsal İttifak oluşturulmuştu. Bu ittifak 1683 yılında Osmanlı Devleti’ne karşı savaş ilan etti.
2. Osmanlı Devleti’ne karşı dört cepheden harekete geçen ittifak devletleri Osmanlı Devleti’ni tüm cephelerde yendiler. 1697 Zenta Bozgunu’nun ardından Osmanlı Devleti padişahı II. Mustafa barış istemek zorunda kaldı ve Sadrazam Hüseyin Paşa’yı barışı imzalamakla yetkilendirdi.
1699 KARLOFÇA ANTLAŞMASI
Buna göre;
1. Temeşvar ve Banat dışında kalan tüm Macaristan ve Erdel Avusturya’ya bırakılacak.
2. Ukrayna ve Podolya Lehistan’a verilecek.
3. Mora ve Dalmaçya kıyıları Venedik’e bırakılacak.
4. Antlaşma 25 yıl yürürlükte kalacak ve Avusturya’nın garantörlüğünde kalacak.
Uyarı:
* Malta bu antlaşmaya katılmadı.
* Rusya, 1699 Karlofça Antlaşması’ndan sonra Osmanlı Devleti ile ayrıca bir antlaşma imzaladı.
1700 İSTANBUL ANTLAŞMASI
Buna göre;
1. Rusya Osmanlı topraklarında bulunan ve Hristiyanlarca kutsal sayılan bölgeleri serbestçe ziyaret edebilecek.
2. Azak Kalesi ve çevresi Rusya’ya bırakılacak.
3. Rusya İstanbul’da bir elçi bulundurabilecekti.
Uyarı:
1. Karlofça ve İstanbul Antlaşması’yla kaybedilen toprakları geri almak, Osmanlı Devleti’nin XVIII. yy. genel politikası olacaktır.
2. Osmanlı Devleti Karlofça Antlaşması’yla Avrupa’da ilk defa toprak kaybetmiştir.
3. Karlofça Antlaşması’nın garantörlüğünün Avusturya’ya bırakılması Osmanlı tarihinde bir ilk olmuştur.