17. Yüzyıl Osmanlı İsyanları (İstanbul, Celali, Eyalet) Tarih 11.Sınıf
XVII ve XVIII. yüzyılda Ortaya Çıkan Muhalif Hareketler
XVII. yüzyılda Osmanlı devletinin askeri, idari ve mali bozuklukları nedeniyle sınırları içinde pek çok isyan çıkmıştır. Bu isyanlar nitelikleri açısından üçe ayırılır.
İstanbul (mentez) İsyanları:
Nedenleri:
- Askeri, idari, mali alanlarda bozulmalar olması
- Kapıkulu ordusunun maaşlarının düzenli olarak verilmemesi, verildiği zamanlarda da düşük değerli akçelerden verilmesi
- Devşirme usulünün bozulması ile yeniçeri ocağına mesleği askerlik olmayanların alınması
- Yeniçerilerin, devlet yönetimine ağalarının ve kadınların karışmasına tepki göstermesi
- Devletten makam kapmak isteyen çıkarcıların yeniçerileri isyana teşvik etmeleri
- Merkezi isyanların en önemlisi II. Osman’a karşı yapılmış, Yeniçeri ocağının Genç Osman tarafından kaldırılacağını duyan yeniçeriler, II. Osman’ı öldürmüşlerdir. II. Osman yeniçeriler tarafından öldürülen ilk Osmanlı padişahıdır. Bu vahim olaydan sonra Yeniçeri Ocağı’yla ilgili önemli bir anlayış değişikliği yaşanmıştır. Bu olaya kadar ocak, devlet içindir anlayışı hakimken bu olaydan sonra devlet, ocak içindir anlayışı etkili olmuştur.
- IV. Murat Dönemi’nde yeniçeriler padişahın lalalığını da yapmış olan Sadrazam Hafız Ahmet Paşa’yı da katlettiler.
- IV. Mehmet zamanında da isyan eden yeniçeriler kendilerince suçlu gördükleri 30’dan fazla saray görevlisinin idamını istediler. Bu isyanda öldürülen şahıslar Sultan Ahmet Meydanı’nda bir çınara asıldığı için bu olaya Çınar Vakası ya da Vaka-i Vakvaki’ye denmiştir. Olaya Vaka-i Vakvakiye denilmesinin hikayesi şudur; Vakvak ağacı denilen bir ağacın meyveleri insana benzemektedir. Öldürülen devlet adamlarının başları çınar ağacına asıldığından manzara vakvak ağacını andırmış halk çınar ağacını vakvak ağacına benzetmiş ve olayın adı vaka-i vakvakiye olarak kalmıştır.
Celali isyanları:
Yavuz Selim Döneminde Bozoklu (Yozgat) Celal isyan etmiş fakat isyan çok çabuk bastırılmıştı. Daha sonra Anadolu’da meydana gelen iç isyan ve karışıklıklara Celali İsyanları denilmiştir.
Nedenleri:
- Devlet yönetiminin bozulması ,
- Yerel idarecilerin halka adil davranmamaları
- İktisadi durumun ve para ayarının bozulması
- Vergi adaletsizliği yüzünden köylünün toprağı terk ederek çift bozan durumuna düşmesi
- Toprak düzeninin bozulması ve tımarların düzensiz dağıtılması
- Savaşların uzun sürmesi sonucunda savaştan kaçanların eşkıyalık yapmaları
- Haksızlığa uğrayan bazı devlet adamlarının halkı ayaklandırmaları
- Celali isyanları arasında Karayazıcı Deli Hasan, Canbolatoğlu Ali Bey, Gürcü Abdünnebi, Tavil Ahmet, Tavil Mehmet ve Kalenderoğlu isyanları önemlidir.
- Bu isyanlar neticesinde Anadolu’da can ve mal güvenliği kalmamış, üretim ve tarım felce uğramış, köylüler haraca bağlanmış, köyler yağmalanmış, tımar sistemi çökmüş, merkezi otorite sarsılmış, köyden kente göçler yoğunlaşmış, şehirlerde sorunlar artmış ülke ekonomik ve sosyal açıdan büyük kayıplar yaşamıştır.
Eyalet isyanları:
XVII. yüzyılda devlet otoritesinin bozulması neticesinde Anadolu ve Rumeli gibi merkezi toprakların dışında, Yemen, Bağdat, Basra, Trablusgarb, Erdel, Boğdan gibi eyaletlerde de isyanlar çıkmıştır. Aynı zamanda Eflak, Kırım, gibi Osmanlı’ya bağlı hükümetler bağımsızlık hareketine girişmişlerdir. Bu isyanların sonunda bazı eyaletler özerklik yani iç işlerinde serbestlik elde etmişlerdir.
Yorum
Eyalet isyanları devleti parçalamaya yönelik ayrılıkçı isyanlardır. İsyanları çıkaranlar ise valiler ve eyalet yöneticileridir.
XVII. Yüzyıl isyanlarına bakıldığında isyanlar genel olarak celali isyanları ve merkez isyanları şeklinde yoğunlaşmıştır. Kimi zaman eyalet idarecileri kimi zaman tımar beyleri kimi zaman ordu ileri gelenleri kimi zamanda ilmiye teşkilatından üst düzey görevlilerin önderlik ettikleri isyanlar merkezi otoriteyi, taşrada asayişi olumsuz etkilemiştir.
XVIII. Yüzyılda bir önceki yüzyıla nazaran daha az isyan çıktığı görülür.
XVIII. yüzyıl İsyanları incelendiğinde isyanların karakterinde ciddi bir değişim göze çarpmaz. İlk olarak ıslahat karşıtı isyanlar görülür. Bunun yanında İstanbul’da Arnavutların, Lazların ve Boşnakların nadir de olsa başkaldırıları görülmüştür. Pazvandoğlu Osman ise önemli ayanlardan biriydi. Beklediği görevleri alamayınca idare ile ters düştü ve isyan çıkardı. Devleti beklenmedik şekilde oldukça uzun süre (7-8 sene) meşgul etti. Kendisine istediği eyaletler bırakılınca isyanını, sonlandırdı.